UZAY VE EVREN
Uzay ve Evren
  • Ana sayfa
  • Uzayı Tanı
    • Teleskoplar
    • Uzay Mekikleri
    • Yıldızlar
    • Gök Taşları ve meteorlar
    • Astoronotlar
    • Galaksiler
    • Rasathaneler
    • Gezegenler>
      • Merkür
      • Venüs
      • Dünya
      • Mars
      • Jüpiter
      • Satürn
      • Uranüs
      • Neptün
  • Güncel Bilgiler
  • oyunlar
  • Blog
  • Hakkımızda
Picture

Gözlem evi anlamına gelir. Rasat gözlem hane ise
ev anlamına gelir. Her çeşit  değişikliği gözlemlemek ,veriler toplamak, incelemek  için kurulabilirler.
Uzayda bulunan cisimleri incelemeye elverişli
teleskop ve diğer yardımcıaletlerle
donatılmış kubbesi açık özel bina. Binanın
  üzerindeki kubbe döner tertibatlı olup, ekseni etrafında 360° döner. Kubbenin
  üst orta kısmında boydan boya yarık şeklinde açıklık vardır. Bu yarık bir perde
  ile kapalı olup, gerektiği kadar açılabilir özelliktedir. Teleskop bu açıklıktan gök yüzüne doğru
  yöneltilir. Modern rasathanelerin hemen yan tarafında, idarî bina, kütüphane,
  kompüter odası gibi yardımcı binalar bulunur.

Tarihi: Rasathanelerin
  tarihi Babil, Eski Yunan ve Mısır medeniyetlerine kadar uzanır. Bu devirlerde
  rasathanelere önem verilmesi dînî törenlerin ve ibadetlerin zamana bağlı
olmasından ileri gelmektedir. Sonradan bozulup sapık dinler haline dönmesine
  rağmen, zamana bağlı olarak ibadetlerin mevcûdiyeti, aslında bu medeniyetteki
  insanlara peygamberlerin geldiğine işaret etmektedir.

İlim tarihinde
  müessese olarak arzu edilen şekliyle ilk rasathane, İslam dünyasında görülür.
  Rasathaneleri İslam medeniyeti ortaya koyup geliştirmiş, dünya kültür ve
  medeniyetine sunmuş, bu yolun öncülüğünü, kılavuzluğunu yapmıştır.
  Rasathanelerin, tam teşkilatlı olarak, uzun yıllar devamlı ve sistemli
  çalışacakları için büyük masraflara ihtiyacı vardır. Bu sebepten,
incelendiğinde  bu binaların hükümdar ve devlet adamları tarafından kurulduğu ve
desteklendiği  görülür. 829 senesinde Halîfe El-Me’mun Bağdat’ta astronomi
rasathanesi  kurdurdu. 877 senesinde ise El-Battanî kurduğu rasathanede
astronomi tabloları hazırladı ve ekinoks açılarını hassas bir şekilde yeniden
hesap  etti.

Bağdat’taki rasathanenin ismi Şemmasiye, Şam’dakinin ismi
Kasiyûn  idi. Ayrıca; Fatımî Halîfesi El-Aziz (ölm. 996) ve El-Hakim
(990-1021)’in  Kahire’de Mukaddem Dağında; Büveyhî Hükümdarı Şerefüddevle
(982-987)’nin 1075’te  Bağdat’ta ; Selçuklulardan Melik Şah (1054-1092)’ın
1075’te İsfehan’da; Horasan  ve Maveraünnehr Hükümdarı Uluğ Bey (1394-1449)’in
1421 yılında Semerkant’ta ve  Osmanlı Hükümdarı Üçüncü Murad (1574-1595)ın 1576
yılında İstanbul’da  (Tophane’de) kurdukları rasathaneleri belirtebiliriz.
Bunların devamlı çalışabilmeleri için zengin vakıflar kurulmuştur.

İslam
dünyasında devlet  kuruluşları olan rasathaneler yanında, ferdî (kişisel)
olanlarına da  rastlanmaktadır. Astronom Mûsa bin Şakir’in oğullarından Muhammed
(825-972) ve  Ahmed’in Bağdat’ta Dicle Irmağı kenarında bulunan evlerinde
kurdukları rasathane  bunlardan biridir. Bu iki kardeş yer küresinin çapını ilk
defa ölçmüşlerdir. Bu  ölçüm çok hassas olup bugünkü hesaplamalara çok
yakındır.

Kasiyûn  Rasathanesinde Harezmî (780-850) gezegenlerin
gökküresindeki yerleri  (koordinatları) ve dolanım süreleriyle ilgili olarak
Ziyc-ül-Harezmî adlı eserini hazırladı. Sarkaç ilk defa astronomide, İbn-i Yûnus
tarafından  kullanıldı. Küresel trigonometride görülen temel eşitlikler,
Ebü’l-Vefa  tarafından ortaya kondu.

İbni Sina, 1025 yılında Hemedan
Rasathanesini  kurdu. Bu rasathanede mikrometreye benzer bir alet ilk defa
kullanılmıştır. 1260  senesinde Meraga yakınında Nasırüddîn teleskopla çok
kıymetli çalışmalarda  bulundu.

Horasan ve Maveraünnehr Hükümdarı Uluğ
Bey tarafından yaptırılan  Semerkant Rasathanesinde, devrin ünlü astronomları
çalışmışlardır. Bursalı Kadızade Rûmî (1337-1430), Gıyasüddîn Cemşit (ölm.
1429), Ali Kuşçu (ölm. 1474)  bunlardandır. Bu astronomların yaptıkları
çalışmalar sonucu 1449 yılında, son  kısmı Uluğ Bey tarafından tamamlanan, Uluğ
Bey Zîc’i olarak tanınan eser  hazırlandı. Bu eser uzun yıllar batı
rasathanelerinde temel kitap olarak  kullanıldı.

Kopernik’in (1475-1543)
ünlü De Revolutionibus adlı eseri,  dînî bir suç işlediği için 1882 yılına kadar
yasak kitaplar arasında îlan  edilirken, Erzurumlu İbrahim Hakkı (1703-1780)
kendi dergahındaki rasat  kulesinde çalışmalar yapıyor ve eserler ortaya
koyuyordu. 8. yüzyıl ile 17.  yüzyıl arasındaki İslam rasathaneleri akademik
nitelik taşıyor, ekserisinde  asrını aşacak tarzda öğretim ve araştırma
faaliyetleri  yapılıyordu.

Kısaca bu bilgilerden anlaşılıyor ki, gerçek
ve modern  anlamlı rasathaneler ferdî kuruluş olarak İslam dünyasında doğmuş ve
büyük  gelişme devreleri geçirmiştir. İslam dünyası alimlerinin ilk iltifat
ettikleri  ilim astronomidir. Diğer ilimler içinde astronomiye çok büyük önem
vermelerinin  esas sebebi: Allahü tealanın Kur’an-ı kerîmin birçok yerinde
mealen; “Yerleri,  gökleri, canlıları, cansızları ve kendinizi inceleyiniz,
gördüklerinizin içini  özünü araştırınız, bütün bunlarda yerleştirmiş olduğum
kuvvetimi, kudretimi,  büyüklüğümü ve hakimiyetimi bulunuz, görünüz, anlayınız!”
buyurmasıdır. İmam-ı Gazalî de; “Astronomi ve anatomi bilmeyen Allahü tealayı
tanıyamaz.” demiştir.

Astronomiyle uğraşan İslam alimleri, çağımız
astronomi ve  matematiğine ışık tutmuştur. Roger Bacon, Galileo, Giordano Bruna
ve Kopernik  ile çağdaşlarının yetişip ortaya çıkmalarına sebep olmuşlardır.
Kopernik ünlü  eserinde, Batrûcî, İbn-i Şatır ve Nasirüddîn Tûsî’nin
eserlerinden ilham  aldığını belirtmektedir.

Avrupa’da rasathaneler 1400
senelerinde  kurulmaya başlandı. 1418 senesinde yalnız denizcilik maksadı ile
güneşin doğuş batış ve yücelim noktalarını tespit için Portekiz’in Vincent
şehrinde rasathane  kuruldu. 1471 senesinde Nürnberg Rasathanesi, 1501 senesinde
de döner kubbeli  Kassel Rasathanesi kuruldu. 1609 senesinde teleskopun
bulunması ile  rasathanelerde büyük gelişmeler oldu. 1672 senesinde Paris, 1675
senesinde  Greenwich, 1700 senesinde Berlin rasathaneleri kuruldu. Zamanımızda
dünya  üzerinde 150’yi aşkın rasathane faaliyet göstermektedir. Ayrıca uzaya
gönderilen  uydular da bir nevi rasathane vazifesi görmektedir. (Bkz.
Uydu)

Rasathane  çalışması: Her rasathane kendisine has program dahilinde
incelemelerini yapar.  Uzay cisimlerinin fotoğraflarını çekebilmek için ay
ışığının olmadığı geceler  seçilir. Mevsim ve iklim şartları da rasathane
programlarına tesir  eder.

Rasathanelerde iki tip teleskop kullanılır.
Bunlar mercek ve ayna  sistemiyle çalışan refraktörlerle, modern parabolik radyo
teleskoplarıdır. Radyo  teleskopları, parabolik antenden alınan mikro ışık
dalgalarını 100 ile 1000 kat  kuvvetlendirerek fotoğraf şeklinde tespitler
yapar. Radyo teleskoplarla, radyo  astronomisi başlamıştır. ABD Ohio eyaletinin
Columbus şehrinde bulunan radyo  teleskop, ekseni etrafında her yöne
dönebilmektedir. Bu teleskopun çapı 600  metredir. Washington’da bulunan radyo
teleskop 600 metre genişliğinde, 128  dipolden meydana gelmiş, düz antene
sahiptir.

Dünya atmosferinin,  rasathanelerin çalışmalarına menfi etkisi
olduğu bilindiği için incelemeleri  atmosferin üst tabakalarından yapmak için
çeşitli çareler düşünülmüş ve bu arada  balonlardan çok istifade edilmiştir. İlk
balonlu rasathane 1958 senesinde  yapıldı ve teleskop, spektrograf ve otomatik
yıldız takip edici aletlerle techiz  edilerek yeryüzünden 26 kilometre yükseğe
gönderildi.

Uzaya gönderilen  çeşitli uzay araçları ile dünya yörüngesine
oturtulan uzay rasathaneleri  atmosferin etkisi olmaksızın mikrodalgalar,
fotoğraflar çekerek devamlı dünyaya  bilgi göndermektedirler.

Nitekim
1990 yılında uzaya gönderilmiş olan  Hubble uzay teleskobuyla atmosferdeki menfi
şartlardan arınmış oldukça net ve  önemli resimler elde edilmiştir. Hatta, bu
gelişmenin, astronomi biliminin  yeniden kurulmasına bile yol açacağı ileri
sürülmektedir. 
 
Powered by Create your own unique website with customizable templates.