Gözlem evi anlamına gelir. Rasat gözlem hane ise
ev anlamına gelir. Her çeşit değişikliği gözlemlemek ,veriler toplamak, incelemek için kurulabilirler.
Uzayda bulunan cisimleri incelemeye elverişli
teleskop ve diğer yardımcıaletlerle
donatılmış kubbesi açık özel bina. Binanın
üzerindeki kubbe döner tertibatlı olup, ekseni etrafında 360° döner. Kubbenin
üst orta kısmında boydan boya yarık şeklinde açıklık vardır. Bu yarık bir perde
ile kapalı olup, gerektiği kadar açılabilir özelliktedir. Teleskop bu açıklıktan gök yüzüne doğru
yöneltilir. Modern rasathanelerin hemen yan tarafında, idarî bina, kütüphane,
kompüter odası gibi yardımcı binalar bulunur.
Tarihi: Rasathanelerin
tarihi Babil, Eski Yunan ve Mısır medeniyetlerine kadar uzanır. Bu devirlerde
rasathanelere önem verilmesi dînî törenlerin ve ibadetlerin zamana bağlı
olmasından ileri gelmektedir. Sonradan bozulup sapık dinler haline dönmesine
rağmen, zamana bağlı olarak ibadetlerin mevcûdiyeti, aslında bu medeniyetteki
insanlara peygamberlerin geldiğine işaret etmektedir.
İlim tarihinde
müessese olarak arzu edilen şekliyle ilk rasathane, İslam dünyasında görülür.
Rasathaneleri İslam medeniyeti ortaya koyup geliştirmiş, dünya kültür ve
medeniyetine sunmuş, bu yolun öncülüğünü, kılavuzluğunu yapmıştır.
Rasathanelerin, tam teşkilatlı olarak, uzun yıllar devamlı ve sistemli
çalışacakları için büyük masraflara ihtiyacı vardır. Bu sebepten,
incelendiğinde bu binaların hükümdar ve devlet adamları tarafından kurulduğu ve
desteklendiği görülür. 829 senesinde Halîfe El-Me’mun Bağdat’ta astronomi
rasathanesi kurdurdu. 877 senesinde ise El-Battanî kurduğu rasathanede
astronomi tabloları hazırladı ve ekinoks açılarını hassas bir şekilde yeniden
hesap etti.
Bağdat’taki rasathanenin ismi Şemmasiye, Şam’dakinin ismi
Kasiyûn idi. Ayrıca; Fatımî Halîfesi El-Aziz (ölm. 996) ve El-Hakim
(990-1021)’in Kahire’de Mukaddem Dağında; Büveyhî Hükümdarı Şerefüddevle
(982-987)’nin 1075’te Bağdat’ta ; Selçuklulardan Melik Şah (1054-1092)’ın
1075’te İsfehan’da; Horasan ve Maveraünnehr Hükümdarı Uluğ Bey (1394-1449)’in
1421 yılında Semerkant’ta ve Osmanlı Hükümdarı Üçüncü Murad (1574-1595)ın 1576
yılında İstanbul’da (Tophane’de) kurdukları rasathaneleri belirtebiliriz.
Bunların devamlı çalışabilmeleri için zengin vakıflar kurulmuştur.
İslam
dünyasında devlet kuruluşları olan rasathaneler yanında, ferdî (kişisel)
olanlarına da rastlanmaktadır. Astronom Mûsa bin Şakir’in oğullarından Muhammed
(825-972) ve Ahmed’in Bağdat’ta Dicle Irmağı kenarında bulunan evlerinde
kurdukları rasathane bunlardan biridir. Bu iki kardeş yer küresinin çapını ilk
defa ölçmüşlerdir. Bu ölçüm çok hassas olup bugünkü hesaplamalara çok
yakındır.
Kasiyûn Rasathanesinde Harezmî (780-850) gezegenlerin
gökküresindeki yerleri (koordinatları) ve dolanım süreleriyle ilgili olarak
Ziyc-ül-Harezmî adlı eserini hazırladı. Sarkaç ilk defa astronomide, İbn-i Yûnus
tarafından kullanıldı. Küresel trigonometride görülen temel eşitlikler,
Ebü’l-Vefa tarafından ortaya kondu.
İbni Sina, 1025 yılında Hemedan
Rasathanesini kurdu. Bu rasathanede mikrometreye benzer bir alet ilk defa
kullanılmıştır. 1260 senesinde Meraga yakınında Nasırüddîn teleskopla çok
kıymetli çalışmalarda bulundu.
Horasan ve Maveraünnehr Hükümdarı Uluğ
Bey tarafından yaptırılan Semerkant Rasathanesinde, devrin ünlü astronomları
çalışmışlardır. Bursalı Kadızade Rûmî (1337-1430), Gıyasüddîn Cemşit (ölm.
1429), Ali Kuşçu (ölm. 1474) bunlardandır. Bu astronomların yaptıkları
çalışmalar sonucu 1449 yılında, son kısmı Uluğ Bey tarafından tamamlanan, Uluğ
Bey Zîc’i olarak tanınan eser hazırlandı. Bu eser uzun yıllar batı
rasathanelerinde temel kitap olarak kullanıldı.
Kopernik’in (1475-1543)
ünlü De Revolutionibus adlı eseri, dînî bir suç işlediği için 1882 yılına kadar
yasak kitaplar arasında îlan edilirken, Erzurumlu İbrahim Hakkı (1703-1780)
kendi dergahındaki rasat kulesinde çalışmalar yapıyor ve eserler ortaya
koyuyordu. 8. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasındaki İslam rasathaneleri akademik
nitelik taşıyor, ekserisinde asrını aşacak tarzda öğretim ve araştırma
faaliyetleri yapılıyordu.
Kısaca bu bilgilerden anlaşılıyor ki, gerçek
ve modern anlamlı rasathaneler ferdî kuruluş olarak İslam dünyasında doğmuş ve
büyük gelişme devreleri geçirmiştir. İslam dünyası alimlerinin ilk iltifat
ettikleri ilim astronomidir. Diğer ilimler içinde astronomiye çok büyük önem
vermelerinin esas sebebi: Allahü tealanın Kur’an-ı kerîmin birçok yerinde
mealen; “Yerleri, gökleri, canlıları, cansızları ve kendinizi inceleyiniz,
gördüklerinizin içini özünü araştırınız, bütün bunlarda yerleştirmiş olduğum
kuvvetimi, kudretimi, büyüklüğümü ve hakimiyetimi bulunuz, görünüz, anlayınız!”
buyurmasıdır. İmam-ı Gazalî de; “Astronomi ve anatomi bilmeyen Allahü tealayı
tanıyamaz.” demiştir.
Astronomiyle uğraşan İslam alimleri, çağımız
astronomi ve matematiğine ışık tutmuştur. Roger Bacon, Galileo, Giordano Bruna
ve Kopernik ile çağdaşlarının yetişip ortaya çıkmalarına sebep olmuşlardır.
Kopernik ünlü eserinde, Batrûcî, İbn-i Şatır ve Nasirüddîn Tûsî’nin
eserlerinden ilham aldığını belirtmektedir.
Avrupa’da rasathaneler 1400
senelerinde kurulmaya başlandı. 1418 senesinde yalnız denizcilik maksadı ile
güneşin doğuş batış ve yücelim noktalarını tespit için Portekiz’in Vincent
şehrinde rasathane kuruldu. 1471 senesinde Nürnberg Rasathanesi, 1501 senesinde
de döner kubbeli Kassel Rasathanesi kuruldu. 1609 senesinde teleskopun
bulunması ile rasathanelerde büyük gelişmeler oldu. 1672 senesinde Paris, 1675
senesinde Greenwich, 1700 senesinde Berlin rasathaneleri kuruldu. Zamanımızda
dünya üzerinde 150’yi aşkın rasathane faaliyet göstermektedir. Ayrıca uzaya
gönderilen uydular da bir nevi rasathane vazifesi görmektedir. (Bkz.
Uydu)
Rasathane çalışması: Her rasathane kendisine has program dahilinde
incelemelerini yapar. Uzay cisimlerinin fotoğraflarını çekebilmek için ay
ışığının olmadığı geceler seçilir. Mevsim ve iklim şartları da rasathane
programlarına tesir eder.
Rasathanelerde iki tip teleskop kullanılır.
Bunlar mercek ve ayna sistemiyle çalışan refraktörlerle, modern parabolik radyo
teleskoplarıdır. Radyo teleskopları, parabolik antenden alınan mikro ışık
dalgalarını 100 ile 1000 kat kuvvetlendirerek fotoğraf şeklinde tespitler
yapar. Radyo teleskoplarla, radyo astronomisi başlamıştır. ABD Ohio eyaletinin
Columbus şehrinde bulunan radyo teleskop, ekseni etrafında her yöne
dönebilmektedir. Bu teleskopun çapı 600 metredir. Washington’da bulunan radyo
teleskop 600 metre genişliğinde, 128 dipolden meydana gelmiş, düz antene
sahiptir.
Dünya atmosferinin, rasathanelerin çalışmalarına menfi etkisi
olduğu bilindiği için incelemeleri atmosferin üst tabakalarından yapmak için
çeşitli çareler düşünülmüş ve bu arada balonlardan çok istifade edilmiştir. İlk
balonlu rasathane 1958 senesinde yapıldı ve teleskop, spektrograf ve otomatik
yıldız takip edici aletlerle techiz edilerek yeryüzünden 26 kilometre yükseğe
gönderildi.
Uzaya gönderilen çeşitli uzay araçları ile dünya yörüngesine
oturtulan uzay rasathaneleri atmosferin etkisi olmaksızın mikrodalgalar,
fotoğraflar çekerek devamlı dünyaya bilgi göndermektedirler.
Nitekim
1990 yılında uzaya gönderilmiş olan Hubble uzay teleskobuyla atmosferdeki menfi
şartlardan arınmış oldukça net ve önemli resimler elde edilmiştir. Hatta, bu
gelişmenin, astronomi biliminin yeniden kurulmasına bile yol açacağı ileri
sürülmektedir.